39 yıl 9 ay 14 gün hizmete 40 yıl üzerinden ikramiye ödenebilir mi?

admin

Administrator
Yetkili
Admin
Global Mod
39 yıl 9 ay 14 gün hizmete 40 yıl üzerinden ikramiye ödenebilir mi?İlk derece mahkemesi süreci iptal etmişti

İstinaf: Davacının hizmeti yanlış hesaplanmıştır

Davacının 5434 sayılı Kanuna tabi hizmetleri 39 yıl 8 ay 14 gün bulunmasına karşın sehven 39 yıl 9 ay 14 gün olarak bildirildiğinin belirtilmesi niçiniyle 01/04/1981-30/06/1981 tarihleri içinde 3 ay borçlanmış olduğu askerlik hizmeti ile 01/08/1981 -15/04/2016 tarihleri içinde 39 yıl 8 ay 14 gün fiili hizmeti olmak üzere toplam 39 yıl 11 ay 14 gün hizmeti bulunduğunun anlaşıldığı, davacının 40 yıl hizmetinin bulunmaması ve 39 yıl üzeri hizmetinin de bir tam yıla isabet etmemesi karşısında, davalı idarece fiili hizmetinin 39 tam yılına karşılık ikramiye ödemesi yapılmasında hukuka karşıtlık yoktur.

Danıştay 12. Dairesi bu sonucu onamıştır.

T.C.

DANIŞTAY

ONİKİNCİ DAİRE

Esas No: 2019/1442

Karar No: 2022/195


TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı

VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU:

… Bölge Yönetim Mahkemesi… İdari Dava Dairesinin… tarih ve E:…, K:…, Temyiz No:… sayılı, 2577 sayılı İdari Yargılama Yöntemi Kanunu’nun 48. unsurunun altıncı fıkrası uyarınca verilen temyiz isteminin reddine ait sonucunın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.


YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem:


5434 sayılı Kanun kapsamında çalışarak emekli olan davacı tarafınca, 40 yıl 14 gün çalışması bulunmasına rağmen 39 yıl üzerinden emekli ikramiyesi ödenmesi niçiniyle eksik ödenen emekli ikramiyesinin ödenmesi talebiyle davalı yönetime yaptığı müracaatın reddine ait sürecin iptali ile kalan hizmet müddetlerine ait emekli ikramiyesinin yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi sonucunın özeti:

… Yönetim Mahkemesince verilen … tarih ve E:… K:… sayılı kararla;

3 aylık askerlik borçlanmasıyla birlikte davacının, 40 yıl 14 gün fiili hizmetinin bulunduğu ve bu hizmetine karşılık 40 tam yıl üzerinden emekli ikramiyesi ödenmesi gerektiğinden davalı idarece davacıya 39 hizmet yılı üzerinden emekli ikramiyesi ödenmesi tarafında tesis edilen dava konusu süreçte hukuka uygunluk bulunmadığı sebebi öne sürülerek dava konusu sürecin iptaline, davacının 39 yılı aşan 1 tam yıl hizmet müddeti için emekli olduğu tarihteki katsayılar dikkate alınarak hesaplanacak emekli ikramiyesi meblağının yönetime müracaat tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

Bölge Yönetim Mahkemesi sonucunın özeti:

… Bölge Yönetim Mahkemesi… İdari Dava Dairesinin; … tarih ve E:…, K:… sayılı sonucuyla; Daire orta sonucuyla davalı yönetimden; davacının tahsis belgesinin bir daha incelenerek Sandığa tabi hizmetinin yıl, ay ve gün olarak ne kadar olduğunun net bir biçimde belirtilmesinin istenilmesi üzerine, davalı idarece gönderilen 19/06/2018 havale tarihindeki yazıda; 13/06/2016 tarihindeki kurum yazısında, davacının 5434 sayılı Kanuna tabi hizmetleri 39 yıl 8 ay 14 gün bulunmasına karşın sehven 39 yıl 9 ay 14 gün olarak bildirildiğinin belirtilmesi niçiniyle 01/04/1981-30/06/1981 tarihleri içinde 3 ay borçlanmış olduğu askerlik hizmeti ile 01/08/1981 -15/04/2016 tarihleri içinde 39 yıl 8 ay 14 gün fiili hizmeti olmak üzere toplam 39 yıl 11 ay 14 gün hizmeti bulunduğunun anlaşıldığı, davacının 40 yıl hizmetinin bulunmaması ve 39 yıl üzeri hizmetinin de bir tam yıla isabet etmemesi karşısında, davalı idarece fiili hizmetinin 39 tam yılına karşılık ikramiye ödemesi yapılmasında, ötürüsıyla davalı yönetim sürecinde hukuka karşıtlık bulunmadığından istinaf müracaatının kabulüne, istinaf müracaatına husus Yönetim Mahkemesi sonucunın kaldırılmasına, davanın reddine, 2577 sayılı İdari Yargılama Yordamı Kanunu’nun 45. hususunun altıncı fıkrası uyarınca kesin olarak karar verilmiştir.

Davacı tarafınca, anılan sonucun temyiz edilmesi üzerine, Bölge Yönetim Mahkemesinin temyize bahis sonucuyla; Mahkemece verilen karara yönelik istinaf başvurusu üzerine verilen sonucun kesin olduğu ve 2577 sayılı Kanun’un 46. unsurunda sayılan temyize tabi davalardan olmadığı anlaşıldığından, kesin olarak verilen karara karşı temyiz müracaatında bulunulması mümkün olmadığı sebebi öne sürülerek temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN TEZLERİ:

Bölge Yönetim Mahkemesi sonucunın adap ve yasaya alışılmamış olduğu, temel açısından incelenerek bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:

Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ FİKRİ:

Temyiz isteminin reddi ile yordam ve yasaya uygun olan Bölge Yönetim Mahkemesi sonucunın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Yargıcının açıklamaları dinlendikten ve evraktaki evraklar incelendikten daha sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Adabı Kanunu’nun 17. unsurunun ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek, işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ KIYMETLENDİRME:

Bölge yönetim mahkemelerinin son kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Yordamı Kanunu’nun 49. hususunda yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar yol ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz niçinleri sonucun bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR kararı:

Açıklanan niçinlerle;

1. Davacının temyiz isteminin reddine,

2. Üstte özetlenen münasebetle temyiz isteminin reddine ait … Bölge Yönetim Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:…, Temyiz No:… sayılı temyize husus sonucunın ONANMASINA,

3. Temyiz masraflarının istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,

4. 2577 sayılı İdari Yargılama Yöntemi Kanunu’nun 50. unsuru uyarınca, bu onama sonucunın taraflara bildirimini ve bir meselain de … Bölge Yönetim Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen evrakın … Yönetim Mahkemesine gönderilmesine, 26/01/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.