Mezopotamya’nın 4 bin 600 yıllık kayıp oyunu Ur Kraliyet, popüler oyunların pabucunu dama attı

zenrcade

Active member
Mezopotamya’nın 4 bin 600 yıllık kayıp oyunu Ur Kraliyet, popüler oyunların pabucunu dama attı class=”medyanet-inline-adv”>

Bir oyun düşünün ki, MÖ 2400’lerde Mezopotamya’nın hemen her yerinde oynandıktan sonra ansızın tarihin karanlık sayfalarına gömülmüş ve 4 1000 600 yıl sonra yeniden keşfedilmiş olsun.

Gizemli tek şekilde ortadan kaybolan “Ur Kraliyet Oyunu” (başka adıyla Yirmi Kare Oyunu) son dönemde, başdu Irak olmak üzere bölgedeki pek sayı ülkede hızla popülerleşiyor. Kültürel tarihin izinden giden tek müze küratörünün öncülüğünde yeniden yaygınlaşan oyun, binlerce genci çoktan kendine bağladı beraberce.

Yirmi kareden oluşan Ur Kraliyet Oyunu’nda, oyuncular türlü stratejiler geliştirerek kimin kazanacağının tahmin edilmesini imkânsız kılan heyecanlı tek yarışın içine giriyor.

Zarlar yardımıyla oynanan ve şans faktörünün tek hayli fazla olduğu oyun, geleceği okumak için dahi tek vasıta olarak görülüyor.

class=”medyanet-inline-adv”>

Peki eskil dönemde oldukça popüler olan, Akdeniz ve Ortadoğu medeniyetlerinde 100’takt fazla farklı versiyonu olduğu gerçek yerde oyun nasıl ortaya artık? Binlerce yıl sonra yeniden keşfedilen “Ur Kraliyet Oyunu”, sayısal çağda gençlerin dikkatini nasıl çekti? İşte, kral mezarından kaynak esrarengiz oyunun hikâyesi…

UR ŞEHRİNDEKİ KRALİYET MEZARINDAN ÇIKTI

Irak sınırları içindeki Nasiriye kenti yakınlarında bağcıklı Sümer şehri Ur, 1922 ile 1934 yılları arasında arkeologların yetişkin ilgisini çekiyordu. İngiliz yüzey Leonard Woolley, 1928’dahi Ur şehrindeki Kraliyet Mezarları’na ulaştı. Mezarda bağcıklı ilginç motifleri inceleyen Woolley, üzeri özenle süslenmiş anadut oyun tahtası, oyun pulları, zarlar ve zar yerine kullanılan kızbân önemli.

İngiliz yüzey, oyun tahtasının Ur hanedanı mensuplarına ilgili mezarlardan çıkarılması nedeniyle buluntuları “Ur Kraliyet Oyunu” adıyla kayda geçirdi. Fakat, aslında oyun sadece yerde bölgeye özgü değildi.

Takip fail yıllarda, Suriye, Lübnan ve Girit’te yapılan kazılarda yeni oyun tahtaları ortaya artık. Mısır’bile Kral Tutankhamun’un mezarında bile eskil Ur şehrinde bulunanlara mail, sedef kakmalı ve süslemeli oyun tahtalarına, oyulmuş lapis lazuli taşlara ve 4 köşeli zarlara ulaşıldı.

class=”medyanet-inline-adv”>

Geniş tek coğrafyaya yayılmış olması nedeniyle ilerleyen yıllarda “Yirmi Kare Oyunu” olarak adlandırılan, MÖ 2600 ila 2400 yılları arasında oynandığı tahmin fail Ur Kraliyet Oyunu, şimdiye kadar keşfedilmiş en eski masa oyunuydu. Fakat tek problem vardı; o bile oyunun kurallarını kimsenin bilmemesiydi.

British Museum uzmanlarından, küratör ve Asurolog Dr. Irving Finkel; Fotoğraf: Alamy

GİZEM 1980’DE ÇÖZÜLDÜ

Tahtalar Ortadoğu’nun hemen her yerinde yekdiğeri ardına ortaya artık. Askerler, kaşifler ve tüccarlar tarafından İran, Suriye, Mısır, Lübnan, Sri Lanka, Kıbrıs ve Girit’açınık taşınan oyunun nasıl oynandığı ise yalnız 1980’dahi çözülecekti.

class=”medyanet-inline-adv”>

Kurallar bilinmese dahi oyunun keşfi akademisyenlere eski Mezopotamyalıların nasıl eğlendiklerine üzerine önemli tek aybakım açısı sağladı. Ancak oyunun nasıl oynandığı tek türlü anlaşılamıyordu.

Ta ki Asur Kralı II. Sargon’un sarayında bağcıklı kil tabletler incelenene kadar… Bir antikacı tarafından ele geçirilen kil tabletler, İngiltere’nin başkenti Londra’bile bağcıklı British Museum tarafından 1880’lerde satın alınarak envantere kaydedildi. Kil tabletleri inceleyen müze küratörü ve Asurolog Dr. Irving Finkel, kralın oynadığı tek oyundan bahsedildiğini anladı.

Grafik: Harun Elibol

OYUNDA YER ALAN SEMBOLLER NE ANLAMA GELİYOR?

class=”medyanet-inline-adv”>

Dr. Finkel konuyla ilgili makalesinde, tabletlerden tek tanesinin Birinci Dünya Savaşı’nda yok olduğunu ama fotoğraflarının günümüze ulaştığını vurguladı. MÖ. 177’dahi Itti-Marduk-balâtu isimli kâtip tarafından yazılan tablet üzerine yaptığı incelemeleri derinleştiren Dr. Finkel, tabletin 1880 civarında Babil harabelerinde yapılan kazılarda ortaya çıktığını ileri sürdü.

Akademisyenler yıllar içinde yerde tabletlerin üzerindeki başlı yazısını çözülmüş etmeye çalışsa bile muvaffakiyetli olamadı. Asur uygarlığı üzerine önemli çalışmaları bağcıklı Dr. Finkel, elindeki başka bulguların yardımıyla tablette yazanları tercüme ederek, metnin “Ur Kraliyet Oyunu”na üzerine ipuçları sunduğu tespit etti.

class=”medyanet-inline-adv”>

Babil tabletinde oyunun iki oyuncu arasında karşılıklı oynandığı, her oyuncunun attığı zar oranında taşları tahtanın etrafından dolaştırarak, sayı yapmaya çalıştığı belirtiliyor. Tabletin başka tarafındaysa kareler üzerindeki sembollerin yıldızbilim ve kehanete yönelik olduğu gerçek mesajlar olduğu öne sürüldü.

UR KRALİYET OYUNU NASIL OYNANIYOR?

Dr. Finkel, oyun tahtasını oluşturan yirmi kare üzerindeki sembollerin, türlü takımyıldızları simgelediğini düşündü. Ünlü Asurolog ayrıca, hamle sayısını sınırlamak için atık üçgen prizma şeklindeki zarlar ile pulların, oyun tahtasındaki konumuna ve konulduğu kare üzerindeki sembollere göre astrolojik anlamları olduğunu ileri sürdü.


Buna göre oyunda zarlar tek oyuncunun hareket edebileceği karelerin sayısını açıklamak için kullanılıyor. Ancak tek noktadan sonra strateji dahi işin içine giriyor. Bir oyuncu, rakibi tarafından işgal edilen tek kareye gelirse, rakibin taşı oyun dışına itiliyor ve yeniden başlaması gerekiyor.

Amaç rakibin taşlarını “evinde” toplamasına izin vermemek ve oyunu önce yorgun. Ancak oyunun sonuna gerçek beraberce kimin kazanacağını tahmin etmek neredeyse imkânsız.

Karelerin içindeki desenler ise geleceği okumaya yarıyor. Taşların dizilimine göre, oyuncunun sevgili edineceği, iyi besleneceği, güçlü olacağı veya ileride sayı zengin olacağı gibi üzerine tahminler yürütülebiliyor.

TAVLA VE SATRANÇ SONRASINDA POPÜLERLİĞİNİ KAYBETTİ

Ur Kraliyet Oyunu eski Mezopotamya’bile en bilindik oyundu yalnız tavla ve satrancın ortaya çıkmasıyla popülaritesi azalmaya başladı. Orta Çağ süresince yerde kadim oyunun gıyaben bilenlerin sayısı gittikçe azaldı.

Ancak, oyun öyle yaygınlık kazanmıştı ki hemen her coğrafyada farklı isim ve kurallarla oynanır hale gelmişti. Örneğin, Aasha adı verilen biçimsizleşmiş Hindistan’ın Koçi şehrindeki Yahudiler tarafından oynanıyordu. Eski Babil hükümdarlığından göç fail Koçi Yahudileri oyunun kurallarını bile değiştirmişti.

Asur Kralı II. Sargon’un sarayında bağcıklı ve oyunla ilgili ayrıntıların bahsedildiği kil tablet. Fotoğraf: Alamy

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ OYUNU HALKA TANITTI

2018 yılında İngiliz yüzey Ashley Barlow, oyunun eski popülaritesini yeniden yoğunluk ve Yirmi Kare’yi doğduğu topraklara geri getirmek için çalışmalara başladı.

Arkeolog Barlow, Iraklı zanaatkâr Hoşmend Muvafak’tan oyunu orijinal boyutlarında ve aslına uygun şekilde yeniden üretmesi için yardım istedi. Bu sayede, Yirmi Kare Oyunu binlerce yıl sonra yeniden Iraklılarla buluştu.

Ayrıca oyunun yeniden keşfedilmesi için Barlow’un girişimleriyle Irak’ta bağcıklı Raparin Üniversitesi’nde, tek program başlatıldı. Düzenlenen tanıtım etkinliklerinde oyunun toprak tarihi için olan önemi üniversite öğretim üyeleri tarafından halka anlatıldı. Bu dönemde öğrenciler halkın dikkatini benzemek için sosyal alanlarda Ur Kraliyet Oyunu’nu oynamaya başladı.

Çalışmalar tek süre sonra sonuç verdi. “Bugünlerde Irak’ta pazar yerlerindeki çayhanelere gittiğinizde herkesin sürekli yerde oyunu oynadığını görebiliyorsunuz” tekbencilik Barlow, gençlerin ilgisinin son yıllarda arttığını söyledi.

PUBG’NİN PABUCUNU DAMA ATTI

Yakın zamana kadar genç Iraklılar arasında en popüler oyunların başında çevrimiçi mobil savaş oyunu PUBG geliyordu. Barlow, “Dünyanın en eski oyunun yeniden gündeme gelmesiyle beraberce PUBG’nin pabucu taş atıldı” dedi.

British Museum’daki oyun tahtasının tıpa tıp benzerlerini yapmayı muvaffak Muvafak ise “İnsanlarımızın unuttuğu yerde oyunu yeniden inşa etmek oldukça gurur verici. Geleneklerimizi ve kültürümüzü halkımıza yeninden tanıtmış oluyoruz” ifadesini kullandı.

Barlow ise ilginin ansızın artmasından memnun olduğunu belirterek “Yerel halkın projeye sahip çıkıyor olması benim için sayı önemli” dedi ve ekledi:

“Şimdilerde gençlerin oyunu ve kuralları kendilerine göre geliştirdiğini görüyorum. Oyunu oynayan yetişkin tek kesim var. Dahası, oyun ilk çağlarda olduğu gibi başka toprak ülkelerinde dahi oynanmaya başlandığını görmek oldukça heyecan verici.”

New York Times’bile yayımlanan “The Royal Game of Ur: How to Play the Oldest Board Game on Record” antetli yazıdan derlenmiştir.


Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.