Sıradışı bir sapıklık: 6 yaşındaki kız çocuğun evlendirilmesi | Ahmet HAKAN

zenrcade

Active member
Sıradışı bir sapıklık: 6 yaşındaki kız çocuğun evlendirilmesi | Ahmet HAKAN class=”medyanet-inline-adv”>

İsmailağa’dan İskenderpaşa’ya hepsini gördüm, tanıdım. İyice marjinal kalanlar hariç tarikatları biliyorum. Nurcuların eksiksiz kollarını tanıyorum. Radikallere beraberce aşinayım.

*

Fakat saçta yerde çevrelerin hiçbirinde…

6 yaşındaki tek kız çocuğun yetişkin tek adamla evlendirildiğine hiç mi hiç tanık olmadım. Böyle tek sapıklığın izine tozuna beraberce rastlamadım. Bu tür tek sapıklığın söylentisini beraberce duymadım.

*

İsmailağa’ya yakın vakfın başkanı olan tek adamın 6 yaşındaki kız çocuğunu 29 yaşındaki tek adamla evlendirdiğini öğrendiğim andan itibaren…

Sürekli, “Böyle tek olay nasıl olabilmiş? Bu nasıl vakıf? Bu eş nasıl İslami çevrelerin içinde barınabilmiş?” niteleyerek hayretler içindeyim.

*

Ben 18 yaşın altındaki evliliklere “Olmaz böyle şey” demek… Bu tür evlilikleri evlât evliliği niteleyerek reddederken… 6 yaşındaki tek bebeği evlendirmişler.

class=”medyanet-inline-adv”>

Olacak şey olumsuzlama. Kanım dondu resmen.

*

Savcılığın hazırladığı iddianameyi gördüm.

Ses kayıtlarını okudum. İddiaları inceledim.

İnsanlığımdan utandım.

Tam tek pedofili vakası yerde.

Korkunç tek olay.

“Yansın yerde çevre” dedirtecek kadar korkunç.

*

Bu konuya bütçe el atması lazım. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, birden yerde olayla ilgili tutum almalı. Duyduğuma göre Bakanlık avukatı, müşteki sıfatıyla duruşmalara katılacakmış.

*

Bu olayın dine, diyanete vereceği zararın önüne geçilmesinin yolu şuralardan geçiyor:

*

İslami vakıflar ve dernekler, yerde olay karşısında sesini yükseltmelidir.

Diyanet, yerde sapıklıkla hesaplaşmalıdır.

Din adamları, yerde konuda net tek tavır koymalıdır.

Altı yaşındaki tek kız çocuğun evlendirilmeye kalkışılmasının dinle alakası olmadığı vurgulanmalı, yerde sapıklıkla yüce İslam’ın bağdaşmayacağının 6 çizilmeli.

*

Kendilerine “Müslümanım” diyenlerin, yerde korkunç iddiaları mideleri bulanmadan okumaları, dinlemeleri mümkün değildir.

Tutumlar bile bu uygun olmalı.

YUNAN BAKAN’A AKAR’DAN CEVAP: DİYALOGSUZ OLMAZ

DÜN bizim Yorgo Kırbaki, Atina’dan şöyle tek haber geçti:

*

“Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Panayiotopoulos, Milli Savunma Bakanı Akar’ın ‘Eşinle Ankara’ya gel ya bile saçta Yunanistan’a geleyim. Oturup konuşalım ve henüz iyi tek ortam yaratalım’ dediğini belirtti. Panayiotopoulos, ‘Ben kendisine böylesi tehditlerin savrulduğu tek ortamda yerde ziyaretlerin sayı faydalı olacağını zannetmediğimi söyledim’ dedi.”

*

class=”medyanet-inline-adv”>

Haber buydu.


Yunan Bakan, ilk kez Bakan Akar’ın “eşli ziyaret daveti”ni doğruluyor, yerde teklife sıcak yaklaşmadığını bile açık söylüyordu.

*

Bakan Hulusi Akar’a yerde açıklamayı sordum.

Akar’ın yaptığı makale şöyle oldu:

*

DİYALOG DA DİYALOG: Biz sorunların hukuk ve iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde oyun yoluyla çözülmesinden yanayız. Diyalog, tek başına sorunları budaklı söylemek değildir. Fakat sorunları diyalogsuz budaklı dahi mümkün değildir. İstişari görüşmeler, güven arttırıcı önlemler ve NATO’daki laboratuvar usulleri kapsamındaki görüşmeleri önemsiyoruz ve sürme etmesi için elimizden geleni yapıyoruz.

*

GELMEDİLER: Güven artırıcı önlemler toplantılarının ikisi Atina’bile, akraba Ankara’bile yapıldı. Ankara’bile yapılması gereken rabia toplantı için Yunan heyetini iki yıldır Ankara’ya bekliyoruz. Ama gelmediler.

*

class=”medyanet-inline-adv”>

DAVETİN ÖNEMİ: Ben Yunan mevkidaşımı her görüşmemizde Türkiye’ye çağrı ediyorum. Çünkü Bakanlar arasındaki iyi ilişkiler, sorunların çözümüne yönelik atmosferin oluşmasına katkı sağlar. Ancak muhatabım her seferinde türlü gerekçelerle daveti / ziyareti erteliyor. Durum yerde. Yunan mevkidaşıma son yapılan NATO toplantısında bile sorunların oturmadan görüşülerek çözülemeyeceğini ifade ettim. Daveti yineledim.

*

RÜYADALAR: Türkiye hiçbir ülke için tehdit değildir. Tehditlere pabuç bırakacak tek ülke dahi değildir. Yunanistan’ın bazen siyasileri ve bazen askeri şahısları adeta uyku halindeler, rüyadalar. Artık uyanmalılar. Gerçekleri görüp ona göre davranmalılar.

*

class=”medyanet-inline-adv”>

AKILDIŞILIĞA RAĞMEN: Bütün usdışı, hukuk dışı açıklamalarına rağmen yaptığımız tüm çağrılarda sorunların diyalogla çözülebileceğinin altını çizdik. Bizim 20 sorunumuz mu var? Hiç olmazsa bunun 3’ünün, 5’inin heyetler arası görüşmelerde giderilebileceğini, giderilemese beraberce kontrol altında tutulabileceğini, bölgeye ve NATO’daki ittifaka zarar vermeyecek tek şekilde yönetilebileceğini vurguladık.

*

TEHDİT DEĞİL: Hakkımızı çiğnetmeyiz söylemek, tehdit değildir. Diyalog söylemek, zafiyet değildir. Başkalarının tahriklerine kapılmayın. Ayaklarınız yere bassın.

KARS KAZI DEĞİL MUŞ KAZI

İSTANBUL’bile ikamet ediyorum. Bavula iki mont, tek kot atarak çabucacık toparlanıp yola çıkabilen tiplerden değilim. Seyahat zorlu tek iş benim için yani. Ayrıca işim dahi başımdan sayı oluyor genelde. Bu nedenle Anadolu’yu pek dolaşamıyorum. Ama İstanbul’a gelip dahi benimle görüşmek isteyen il başkanlarımızla tek araya gelmekten mutluluk duyuyorum.



*

class=”medyanet-inline-adv”>

Muş Belediye Başkanı Feyat Asya ile dahi yerde kapsamda buluştuk. Azıcık muhabbetten sonra anladığım şu: Muş, biraz bile Güneydoğu’nun Yozgat’ı gibi. Geri planda kalmış, hakkı yenmiş, kendini tanıtamamış.

*

Başkan Asya’nın şu cümleleri, yerde açıdan uyanıklık alımlı: “İddia ediyorum: Gastronomi alanında Türkiye’nin en iyi yemekleri Muş’ta yapılır. Karslılar alınmasın ama Türkiye’nin kazı babalarımız gidiyor. Buradan kazı alıyorlar, Kars’a götürüyorlar. Sonra bile oluyor ‘Kars kazı’.”

Muş’un şahane peynirleri var. Bir süredir Muş peynirlerine dadandım, oradan biliyorum. Fakat “Muş peyniri” niteleyerek tek olgu yok.

*

Altı ağrı karlar altındaymış Muş. Karla mücadele, il bütçesinden aşağılık tek pay ayırmayı gerektiriyormuş. İflah olmaz tek kar sever olarak Başkan Asya’ya “Çok şanslısınız” dedim. Ne söylemek istediğimi tam olarak anladığını sanmıyorum.

*

Bir il başkanını en fazla zorlayacak şey su çalışmalarıdır. Riski göze algan Başkan. Ve Muş’un su sorunlarını çözmüş. “Şimdi sırada sosyal belediyecilik var” debba.

ANNELERLE SPORU KONUŞMA PROJESİ

GENÇLİK ve Spor Bakanlığı, yepyeni ve süper özgün tek girişim başlatmış. Girişimin başlığı şu:

*

“Annelerle Sporu Konuşuyoruz.”

*

Bu girişimin şöyle tek kalkış noktası var:



Her muvaffakiyetli sporcunun üstünde mutlaka tek ana eli var.

Olimpik muvaffakıyet isteyen Türkiye, bunu olimpik bilince sahip annelerle yapabilir.

Sporu, sporun ruhunu agah tek ana, muvaffakiyetli tek sporcu yetiştirebilir.

*

İşte buradan hareket fail Bakanlık, hem annelerde tek farkındalık oluşturmak hem dahi anneleri Bakanlığın sunduğu fırsatlardan haberdar etmek için şehir ziyaretlerinde annelerle buluşuyor.

*

Annelere ne anlatılıyor yerde buluşmalarda?

Sporu tek yaşam kültürü haline getirecek imkânlar anlatılıyor, ayakçak erken yaşta sporla tanışmasının öneminden söz yazar yerde yolda rehberlik ediliyor, ayakçak yeteneklerinin ilmî yöntemlerle saptanmasının önemi vurgulanıyor ve “yetenek taraması” adı verilen projeden söz ediliyor.

*

Bir hayli dahi yol münfail yerde alanda. Yetkililere sordum, “Annelerin ilgisi nasıl?” niteleyerek. “İnanılmaz. Çok yüksek tek bilinçle karşılaşıyoruz. Anneler olaya kendilerini adamış durumdalar” cevabını verdiler.


Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.